Bir zamanlar, küçük bir kasabada yaşayan Muazzez adında bir genç kız vardı. Muazzez, genellikle kendisi hakkında olumsuz düşünceler içinde olan, kendini yetersiz hisseden ve başkalarının gözünde değerli olmadığını düşünen biriydi. Her sabah aynaya baktığında, gördüğü tek şey kusurlar ve eksikliklerdi.
Bir gün, kasabaya yaşlı ve bilge bir kadın geldi. Kadının adı Afsun’du ve herkes onun hayat değiştiren öğütler verdiğini bilirdi. Muazzez de bu kadından öğüt almak için sabırsızlanıyordu. Bir gün, Afsun’un kapısını çaldı ve içeri davet edildi.
Afsun, Muazzez’e derinlemesine baktı ve ona şöyle dedi: “Muazzez, gerçek gücünü ve güzelliğini görebilmen için sana bir görev vereceğim. Yarın sabah uyandığında, aynanın karşısına geç ve kendine içtenlikle bir iltifat et. Bunu her gün bir hafta boyunca yapmanı istiyorum.”
Muazzez, bu görevin çok basit olduğunu düşündü ancak Afsun’un gözlerindeki bilgelik onu bu görevi ciddiye almaya ikna etti. Ertesi sabah, Muazzez aynanın karşısına geçti ve zor da olsa kendine “Bugün harika görünüyorsun” dedi. İlk başta bu sözler ona yabancı geldi ve biraz saçma hissettirdi. Ancak vazgeçmedi ve her gün farklı bir iltifatla devam etti: “Zekisin”, “Yeteneklerin var”, “Güçlüsün”.
Bir hafta geçtiğinde, Muazzez aynanın karşısına geçtiğinde artık sadece sözlerle değil, gözleriyle de kendini takdir ediyordu. Kendi değerini anlamaya ve kabullenmeye başlamıştı. Aynadaki yansıması ona artık bir yabancı gibi gelmiyordu; aksine, onun en yakın dostu olmuştu.
Bu süreç Muazzez’e sadece kendini sevmeyi öğretmekle kalmamış, aynı zamanda kişisel gelişiminin de kapılarını aralamıştı. Kendine olan güveni artmış, başkalarıyla ilişkileri düzelmiş ve hayatında daha pozitif bir bakış açısı geliştirmişti. Artık kendine inanan ve değer veren bir birey olarak, yeni hedefler belirlemekten ve hayallerini gerçekleştirmekten çekinmiyordu.
Muazzez, öğrendiği bu önemli dersin başkalarına da ilham vermesi gerektiğini düşündü. Kasabadaki insanları bir araya topladı ve Aynada Kendine İltifat Etme Günü adında bir etkinlik düzenledi. Bu etkinlikte herkes aynanın karşısına geçip kendine iltifat ediyor ve bu basit ancak etkili yöntemin ne kadar dönüştürücü olabileceğini keşfediyordu.
Muazzez’in hikayesi, içsel yolculuğunda küçük adımların bile ne kadar büyük değişimler yaratabileceğini gösteriyor. Kendine değer vermek, kişisel gelişimin temel taşıdır ve bu basit alışkanlık, hayat boyu sürecek bir yolculuğun başlangıcı olabilir.
Aynada kendine iltifat etmek, pozitif kendilik algısı geliştirmek ve içsel diyalogları olumlu hale getirmek için basit ve etkili bir tekniktir. Kendine iltifat etmek, kendini kabul etme ve sevme yolculuğunda önemli bir adımdır.
Kendimize karşı nazik ve destekleyici olduğumuzda, öz güvenimiz artar, stres ve kaygı düzeyimiz azalır ve daha mutlu ve dengeli bir yaşam süreriz. Bu alışkanlık, zamanla kendimizi daha iyi tanımamıza, potansiyelimizi fark etmemize ve en iyi versiyonumuza ulaşmamıza yardımcı olur.
Sonuç olarak, Aynada Kendine İltifat Etme Günü gibi özel bir gün, kendimize olan yaklaşımımızı gözden geçirmemiz ve kendimize karşı daha sevecen ve anlayışlı olmamız için harika bir fırsattır. Hadi gelin bugün aynada kendimize iltifat edelim😊
Muazzez Efsun Yüksel’den sevgilerle…